İngiltere’de bulunan Oxford Üniversitesi ile ülkenin ulusal senkrotron bilim merkezinin ortak yürüttüğü bir çalışmada, Dünya’daki suyun kökenine ilişkin dikkat çekici yeni bulgulara ulaşıldı.
Bilim insanları bugüne dek, gezegenimizin suya sonradan kavuştuğunu, bu suyun ise su barındıran gök taşları ve kuyruklu yıldızlar aracılığıyla Dünya’ya ulaştığını varsayıyordu. Ancak elde edilen yeni veriler, suyun daha gezegen oluşurken yapı taşlarında yer aldığına işaret ediyor.
Araştırma kapsamında, “enstatit kondrit” (EC) adı verilen ve Dünya’nın erken dönem oluşum evresinde yer alan kayaçlarla benzer bileşenlere sahip nadir gök taşları analiz edildi. Gelişmiş bir X-ışını inceleme yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada, bu gök taşlarında Dünya’nın okyanuslarını oluşturacak düzeyde hidrojen tespit edildi.
Oxford Üniversitesi’nden yer bilimci Dr. James Bryson, “Artık gezegenimizi meydana getiren malzemenin, önceden varsaydığımızdan çok daha fazla miktarda hidrojen içerdiğini biliyoruz. Bu bulgular, Dünya’daki suyun dışarıdan değil, doğal süreçlerin bir sonucu olarak oluştuğu görüşünü destekliyor,” açıklamasında bulundu.
Araştırma ekibi, hidrojenin analiz edilen kayaç örneklerinin dış etkilere maruz kalmamış bölgelerinde bulunduğunu belirledi. Bu durum, hidrojenin sonradan eklenmediğini, doğal olarak gök taşının bileşiminde bulunduğunu gösteriyor.
Çalışmada yer alan Oxford Üniversitesi’nden Dr. Thomas Barrett da şunları söyledi: “Numunelerde hidrojen sülfür tespit ettiğimizde çok heyecanlandık. Bu keşif, hidrojenin ve dolayısıyla suyun, gezegenimizin yapı taşlarında en başından beri yer aldığına dair önemli bir kanıt sunuyor.”