Marmara Denizi’nde şubat sonundan itibaren yeniden ortaya çıkan müsilaj sorunu, alanında uzman akademisyenlerden oluşan Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’nu harekete geçirdi. ODTÜ’ye ait Bilim‑2 Araştırma Gemisi ile denize açılan ekip, su örnekleri ve ileri teknolojik haritalama cihazlarıyla kapsamlı bir inceleme gerçekleştirdi.
MARMOD Projesi ile saha çalışması: Neler ölçüldü?
-
Derinlik Bazlı Numune Alımı: 0–60 m arası farklı derinliklerden su ve müsilaj örnekleri toplandı.
-
Eş Zamanlı Haritalama: Gemi arkasından çekilen insansız cihazlarla müsilaj örtüsü, yoğunluk haritaları oluşturuldu.
-
Oksijen Seviyesi Ölçümleri: Çeşitli istasyonlarda sensör okumaları, 20–30 m arasında oksijensizlik sinyalleri verdi.
“Oksijensizlik ve kirlilik baskısı sürüyor”
Marmara Denizi’nde müsilaj oluşumunu tetikleyen iki temel faktörün hâlâ varlığını koruduğunu açıklayan Prof. Dr. Barış Salihoğlu:
“Oksijen seviyesi düşük, kirlilik baskısı devam ediyor. Özellikle körfezlerde yoğun müsilaj görüyoruz. Açık denizde de var, ancak boğaz çıkışlarında Karadeniz suyunun temizleyici etkisiyle henüz müsilaj oluşmadı.”
İklim koşulları ve yaz dönemi riski
Prof. Dr. Salihoğlu, ısınan deniz sularının biyolojik üretimi artıracağını ve kuraklıkla birleşince müsilajın yaz aylarında yoğunlaşabileceğini vurguladı:
“2021’deki kriz düzeyine henüz ulaşmadık, ancak yaza doğru artış ihtimali yüksek.”
Marmara Eylem Planı’ndan iki kritik madde
Bilim Kurulu’nun acil olarak hayata geçirilmesini önerdiği adımlar:
-
İleri Biyolojik Arıtma: Şehir atıklarının tamamı, Marmara’ya deşarj edilmeden önce biyolojik arıtmadan geçirilmeli.
-
Havza Rehabilitasyonu: Susurluk Havzası başta olmak üzere nehir ve akarsuların kirlilik seviyeleri hızla düşürülmeli.
Ek olarak, tüm kıyılar koruma alanı ilan edilip balıkçılık faaliyetleri sıkı denetim altına alınmalı.
Bilim Kurulu’nun son sözü
Marmara Denizi’nin sağlığını yeniden kazanabilmesi için hem kent atıkları hem de yayılı kirlilik kaynakları üzerine kararlı adımlar atılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Salihoğlu:
“Eylem planını eksiksiz uygularsak, daha temiz ve canlı bir Marmara mümkün.”