Londra Kanser Araştırma Enstitüsü ile The Royal Marsden NHS Vakfı’nın ortaklaşa yürüttüğü araştırmada geliştirilen test, prostat kanseriyle ilişkili 130 genetik varyantı analiz ederek bireyin kansere yakalanma riskini belirliyor. “Poligenik risk skoru” adı verilen bu yöntem, özellikle agresif seyreden kanser türlerini erken dönemde tespit etme konusunda umut vadediyor.
Mevcut testler yetersiz kalabiliyor
Prostat kanseri taramalarında halihazırda en çok kullanılan yöntem PSA (prostat spesifik antijen) testi olsa da, bu testin bazı kanserleri atladığı ve yanıltıcı sonuçlar verdiği biliniyor. PSA seviyeleri düşük olan ancak kanser riski taşıyan pek çok birey, tanı sürecinde gözden kaçabiliyor. Yeni genetik test ise tam da bu noktada devreye girerek, PSA’nın yetersiz kaldığı vakalarda yüksek riskli hastaları belirleyebiliyor.
6.300 katılımcıyla çarpıcı sonuçlar
55-69 yaş aralığında 6.300 erkek üzerinde yapılan çalışmada, genetik test sonucunda yüzde 12’lik bir kesim yüksek risk grubuna alındı. Bu kişiler MRI ve biyopsi ile ileri incelemeye yönlendirildi. Tarama sonucunda 187 kişide prostat kanseri saptanırken, 103’ünün agresif kanser türlerine sahip olduğu anlaşıldı. Özellikle dikkat çeken nokta ise, bu kişilerin 118’inde PSA seviyesinin normal aralıkta seyretmesine rağmen kanserin tespit edilebilmiş olması.
Araştırmacılar, eğer sadece PSA testine güvenilseydi bu vakalardan 74’ünün saptanamayacağını ifade etti. Bu bulgu, genetik temelli testin tanı sürecine ne denli önemli bir katkı sunduğunu ortaya koydu.
Ulusal tarama programı için yeni umut
Çalışmanın sonuçları, tıp dünyasının en prestijli dergilerinden New England Journal of Medicine’da yayımlandı. Testin, yanlış pozitif oranlarını da azaltması sayesinde sağlık sisteminde gereksiz tarama ve müdahalelerin önüne geçebileceği vurgulandı. Uzmanlar, bu sayede İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti NHS’nin yıllık yaklaşık 500 milyon sterlin tasarruf sağlayabileceğini hesaplıyor.
"Erken teşhiste yeni dönem başlayabilir"
Londra Kanser Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ros Eeles, “Bu basit ve düşük maliyetli test, yüksek riskli bireylerin erken teşhisi için devrim niteliğinde bir adım. Prostat kanseriyle mücadelede yeni bir çağın kapılarını aralayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Prostate Cancer UK ise, testin farklı etnik gruplardaki başarımını gözlemlemek adına yeni bir karşılaştırmalı çalışma başlattı. Bu kapsamda çeşitli sosyo-genetik yapıların test sonuçlarına etkisi değerlendirilecek.
Uzmanlar temkinli: Daha fazla veriye ihtiyaç var
Her yıl İngiltere’de yaklaşık 55 bin erkek prostat kanseri tanısı alıyor ve bu hastalıktan kaynaklı 12 bin ölüm yaşanıyor. Ancak uzmanlar, umut vaat eden bu testin ulusal tarama programına dahil edilmeden önce daha fazla klinik veriyle desteklenmesi gerektiği konusunda hemfikir.
Bristol Üniversitesi’nden Prof. Jenny Donovan, “Ulusal tarama kararı için testin faydasının potansiyel zararlarının önüne geçtiğini gösteren daha güçlü kanıtlara ihtiyaç var” diyerek sürecin bilimsel temellere dayanarak ilerlemesi gerektiğini hatırlattı.